San Francisco, Los Angeles, San Diego , Las Vegas , Grand Canyon
Gidilecek ulkeler arasinda listemde en son sirada yer alan Amerika, bir italyan arkadasimin fikrimi degistirmesiyle benim icin bambaska bir anlam kazandi. Onyargimi yikip gittigim, gordugum ve yasadigim icin cok mutluyum.Dedikleri kadar var; " Macera dolu Amerika "
Amerikan tarihine girersek cikamayabiliriz, bu sebepten size direkt ipuclarini vermek istiyorum;
Kaliforniya Eyaleti İçin Ipuçları :
* Sehirler arasindaki en iyi ulasim sekli, araba kiralamak. Bu sebepten aracinizi amerikaya gitmeden internet uzerinden daha ucuza kiralayabilirsiniz. Otopark sorunu olur diye sakin hatcback araba kiralamayin cunku kaliforniyada parking mesafesi oldukca genis ve jeep kiralasaniz bile cok kolayca park edebilirsiniz. Ayrica gitmeden once mutlak Amerikadaki trafik kurallarini iyice okuyun derim. O kadar sistematik kurallari var ki, kaza yapma olasiliginizi minimize etmisler. Istanbul'da araba kullanan biri olarak ilk basta bu kadar kural sizi sasirtabilir ama alisinca gercekten Amerikada araba kullanmak oldukca rahat gelecektir.
* Araba kiralarsaniz kesinlikle navigasyon cihazi kiralamaniza yada satin almaniza gerek yok. Google Map artik kendini aşmış durumda ve görebileceginiz en iyi nagivasyona sahip. Detaylar icin
şuraya gözatabilirsiniz. (Akıllı telefonunuzu arabaya tutturacak aparatlar 7-10$ civarlarinda. Ross'da bu aparatlardan bulabilirsiniz ). Bunun disinda Yandex'in navigasyon uygulamasida cok basarili, onu da kullabilirsiniz.
* Amerikada yediginiz, satin aldiginiz hicbirseye vergi (tax) ekli degildir. %15 tax faturaya eklenmis gelir. Fatura farkli gelince sakin sasirmayin. Yemek yediginiz her yerde minimum % 8 bahsis ( tips ) istenir. Bunu turist olarak vermek zorunda degilsiniz ama ayni yere bir daha gitmeyi sakin planlamayin derim (:
* Kaliforniya eyaletinde bolca Homeless ( evsiz ) ile karsilasabilirsiniz. Bunlar sehir icinde oldukca zararsizdir. Hatta kahvenizi alirken yaninizda kopegiyle kahve alan homeless ile karsilasabilirsiniz. Size yaklastiklarinda sakin korkmayin, ya para ya sigara isteyeceklerdir ve kesinlikle zarar vermezler.
* Gece hayati icin cok beklentiniz olmasin. Istanbul ile kiyaslama yapilirsa San Diego oldukca hareketli ve dinamik. Onun disinda San Francisco ve Los Angeles oldukca sakin sehirler. Bu sehirlerde arkadaslarinizla oturup sohbet edeceginiz barlar bulursunuz ama onun otesinde beklentiniz cok olmasin. Ayrica Kaliforniya'da gece hayati gece 2'de biter. Las Vegas, Nevada ise tam tersi denebilir. Gece hayati sabah 4'e kadar devam eder ve oldukca hareketli bir gece hayati oldugunu kesinlikle soyleyebiliriz.
* Kalma sureniz 1 hafta yada daha fazla ise, mutlak bir SIM kart satin alin derim, hayatiniz kolaylasacaktir. Internetiniz yok ise, offline map icin
CityMaps2Go uygulamasini kullanmanizi siddetle tavsiye ederim. Harika bir uygulama ve offline harita uzerinden arama yapabiliyorsunuz.
* Gezilecek yerleri Tripadvisor'dan takip edebilirsiniz fakat Amerika'da yaygin kullanilan Yelp oldukca basarili. Yelp'i kullanarak LonelyPlanet gibi kitaplari tasimak zorunda kalmazsiniz. Kullanımı da TripAdvisor'dan daha kolay.
* Gece disari ciktiginizda otobus kullanmaycaksaniz veya taksiye cok para vermek istemiyorsaniz kesinlike
Uber kullanmalisiniz.
Uber Turkiye'de de yeni yeni yayginlasmaya baslamis durumda fakat Amerika'da herseyiyle sistem oturmus durumda ve cok yaygin kullaniliyor. Uber'e uye oluyorsunuz ve mobil uygulamayi acip bulundugunuz lokasyondaki Uber araclarini gorup, gideceginiz yeri isaretleyerek oldukca ucuza taksi servisi kullanmis oluyorsunuz. Biz Amerika'da denedik ve oldukcada memnun kaldik.
* Alisveris ve outlet konusuna gelince, her sehre yakin bir outler var; SF'ye yakin olan Gilroy, LA-SD ve SD-Tijuana yolu arasinda Las Americas ve Las Vegas'da Premium Outlet var. Ozellikle Vegas'dakinin cok iyi oldugu soyleniyor fakat benim hic ilgi alanim olmadigi icin LA-SD yolu arasindaki Las Americas disindakilere ugramadim.
* Eyalette sokakta sigara icmek bile yasaktir. Sigara icmek icin belirli alanlar vardir. Izmaritler kesinlikle sokaga atilamaz. Barda sigara icmek icin disari cikarken asla ickinizi alip cikamazsiniz.
Gezip/Gördüğümüz Yerler :
SAN FRANCISCO
BART diye adlandirdiklari metro sistemiyle, Havaalanindan
Market Street uzerinde herhangi bir istasyona ulasim saglayabilirsiniz. Ben BART'i hic kullanmadim, ama tek yon ucretinin 12 Dolar oldugunu duydum.
Market Street en hareketli caddesi ve sehrin merkezi burasi denebilir. Biz ilk gittigimizde Market Street uzerinde bir otelde kaldik ve her yere ulasim inanilmaz rahatti.
Union Square 'de oldukca yakın bir cadde burasi.
Bu cadde de oldukca fazla homeless var ve
SOMA (
South of Market Street ) homelesslarin en cok yasadigi yer. SOMA'dan arabayla gectik ve gercekten bu bolgede bir otelde sakin kalmayin ve yaya olarak gecerken cok dikkatli olun derim. Zaten Kaliforniya eyaletinde en cok homeless olan sehir San Francisco.
Bana gore
Union Square, Market Street kadar ilgi cekici olmasada herkes mutlak bu meydanla ilgili cok yazip, konusuyor. Eger merakiniz fazla ise, bu meydanda bolca vakit gecirin, benim gibi es gecmeyin (: Union Square'de ki Macy's 'in ust katinda
CheeseCake Factory varmis. Biz CheeseCake Factory'e San Diego'da gittigimiz icin burdaki nasil bilmiyorum ama sehir manzarasina sahip olmasindan dolayi oldukca populer oldugunu yazilanlardan anlayabilirsiniz.
Nostaljik
Cable Car 'a da Market Street ile birlesen Powell Street 'den binebilirsiniz. Ben acikcasi o cok uzun sinir bozucu sirayi gorunce Cable Car'a binmis kadar oldum ve yoluma devam ettim.
Fisherman's Wharf, bircok iskelenin oldugu, sahil boyunca cok uzun bir alan. Bu iskelelerin numaralari var ve en dikkat cekici olani
Pier39. Burada bircok magaza, restaurant var. Pier39'a girdiginizde cok hos bir atmosfer sizi karsiliyor. Pier39'u ayrica popupler yapan sey,
deniz aslanlarinin olmasi. Tabi bizde bircok insan gibi ilk defa deniz aslani gorunce deliye donmedik degil (:
Fisherman's Wharf'a yakin olanMusée Mécanique mutlaka gidin. Inanilmaz egleneceksiniz. Giris ucretsiz ve icerde 300'e yakin oyunla ilgili eski makinalar var. Hepsine para atip oynamak isteyeceginize eminim.
Alcatraz Adası'na gitmek icin Fisherman's Wharf'dan tekneler kalkiyor ama ucreti biraz yuksek mi neydi (: 100 Dolar'i bir hapishane gormek icin vermeyi hicbirimiz tercih etmeyip yolumuza devam ettik.
Fisherman's Wharf'dan sonra
sizde bizim gibi
Golden Gate'e kadar yuruyebilirsiniz. Mesafe biraz uzak ( minimum 1-1.5 saat yureme mesafesi ) ama yolda gordukleriniz buna degiyor bence, Ocean Beach'in kenarindan yuruyorsunuz ve kopruyu bicok acidan kareleyebiliyorsunuz.
Golden Gate koprusunun uzunluğu 2,73 km, yüksekliği 235 metre. Gercekten etkileyici bir kopru. Koprunun yan taraflarinda yayalar icin alan var ama yurumesi bu kadar rahatsiz bir alan olamaz sanirim. Bisikletliler, kosanlar ve yayalar 2 metre eninde bir alani paylasiyor ve yurumek bir iskenceye donusebiliyor.
Golden Gate Park, oldukca buyuk bir park. Icinde yurumeye kalkarsaniz en az 5-6 saat harcayabilirsiniz. Gunesli bir gunde San Francisco'daysaniz mutlak gibip o parkta yiyeceginizi alip, piknik yapin yada cimenlere yatin (:
Gun batiminda sehri tepeden izlemek istiyorsaniz yolunuzu
Twin Peaks'e cevirin derim.
Arabalarin kivrimli,dar kucuk bir tepeden indigi yer
Lombard Street olarak adlandiriliyor fakat Lombard Street esasinda cok uzun bir cadde.
Biz
Lombard Street'in bu onemli yerini arabayla indik ama sanirim bu yolu gormek yada arabayla inmek, gece cekimi fotograflari kadar guzel degil. Firsatiniz varsa tripodunuzu alip burada gece cekimi yapin derim.
Painted Ladies " Bizim Ev " dizisinin baslangicinda gosterilen evler. Burada herkes fotograf cektiriyor ama bence guzel olan sey; bu evlerle butunlesmis sehir manzarasi idi.
San Francisco'da kesinlikle gorulmesi gerektigini dusundugum bolgeler var :
**Mission District : Genelde hipster style insanlari cok goreceginiz, Dolores Parkin tepesinden sehri izleyebileceginiz, sokaklarinin grafitiyle dolu oldugu bir yer. Burada barlarda mevcut. Bu bolgenin en meshur bari
Zeitgeist. Biz bu bara gittik, ortam degisik, biralar uygun.
**Castro District : Harvey Milk ile butunlesmis, LGBT bolgesi. Inanilmaz sirin, harika bir bolge. Burada bircok bar ve club var. Hic rahatsiz edilmeden insanlarla ayni barda/clubda eglenebilirsiniz.
**Haight District : Bu bolge hippilerin bolgesi denebilir.
Gece hayati
Broadway caddesinde. Bu cadde Taksim ile kiyaslanirsa sakin gozukuyor fakat yeteri kadar bar mekani olan bir cadde.
Her yerde oldugu gibi San Francisco'da da China Town var. Asya yemekleri yiyebilirsiniz.
Not : Sizde bizim gibi araba kiralamis ve arabada tek sofore sahipseniz, sakin ama
sakin San Francisco'dan Los Angeles'a sahil yolunu ( 1. Numarali Yol ) tercih ederek gitmeyin
derim. O kivrimli yollarda saatlerce araba kullandiginizda, okyanusu
gorup gormediginizin hicbir onemi kalmiyor. Arabanin tek soforu olan
ben, 12 saat sonrasinda Los Angeles'a ulastigimizda sanirim kendimi bir uzayli gibi hissediyordum (:
Bu yol boyunca tek hatirladigim yer Santa Barbara.
LOS ANGELES
Los Angeles'da Hollywood Blvd kaldik ve ben motelimize bayildim. Kapimizi actigimizda gordugumuz sey, Hollywood
Boulevard idi.
Hollywood Boulevard gunduz inanilmaz hareketli ve enerjisi yuksek. ( Gecede cok hareketli oldugu soyleniyor ama bu sanirim cuma/ctesi geceleri icin gecerli.) Bu bulvarda yapacaginiz ilk sey, sevdiginiz yildizlarin kaldirimdaki yildizini bulup fotograf cektirmek.Bu sokaga
Hollywood Walk of Fame'de deniyor.
Hollywood bulvarı üzerinde Oscar ödül törenlerinin yapıldığı
Dolby Theatre var.
Hollywood
Boulevard 'dan Sunset Boulevard'a gecebilirsiniz. Bu bulvar unlu kulturuyle meshur yani unlulerin bu bulvarda takildigi soyleniyor ama biz kimseyi goremedik. Bu bulvarda gece hayatina dahil olmak istedik ama Los Angeles tam bir emekli sehri gibi. Gece hayati en sonuk, hareketsiz olan bir sehir burasi. Cok unlu olan
Whisky a Go Go bile aksam 8'de kapanmisti.
Hollywood Sign cok etkileyici olmasa da, gorulmesi gereken yerlerden biri.
Beverly Hills'de olan Greystone Mansion Park ve Greystone Mansion'a mutlak gidin. Park ve parkin icindeki lux evler goz kamastirici. Insan biran orda yasayanlarin derdi olmamali diye dusunuyor. :p
Beverly Hills'deki 2 mil uzunlugundaki
Rodeo Drive caddesine biz gitmedik, sizin zamaniniz varsa gidebilirsiniz.
Los Angeles Downtown'da
Staples Center var. Burada o gordugumuz unlu basket maclari oynaniyor. Downtown' da ilginc birsey bulacaginizi dusunuyorsaniz biraz yanilgi olur. Burada biz Financial District'de bir rooftop bulduk ve biz bile bu emekli sehrinden beklemedigimiz bir ortamla karsilastik. Ayrica roofta bir ciftle tanisip sehir hakkinda bilgi aldik ama genelde sehir gercekten herseyiyle sade ve cok sakin bir sehir.
Ve sira geliyor
Universial Studio'da yeniden cocuk olmaya. Tum gunu burda harcayacaksiniz. Biz biletimizi gitmeden once Front of Line aldik fakat haftaici carsamba gunu gittigimizde kabalik degildi ve yanimizda front of line olmayanlar ile ayni zamanda giris yaptik. Bu durumun Ay/Gun durumuna gore degiskenlik gosterdigini ogrendik. Bu tabiki bizim icin cok uzucu bir durum :p ama kesinlikle soyleyebilirim ki, inanilmaz eglendim, inanilmaz keyf aldim. Cocuk isi diyip es gecmeyin derim. Ayrica film studyolarinida gezeceginiz 1 saatlik bir kisim var. Bilet fiyatlarina burdan
ulasabilirsiniz
Universial Studio'dan yorgun bir sekilde ciktiktan sonra yeni rotamiz olan Santa Monica'ya ulastik. Santa Monica ' mi yoksa Venice Beach 'de mi konaklasak kararsizligini orta noktada bir motel bularak sonlandirmistik ama siz mutlak ikisinden birini secin.
Santa Monica gercekten tam avrupa sehirlerine benziyor ve bilindigi uzre Chicago'dan baslayan Route 66 yolu bu sehirde son buluyor.
Venice Beach ise tamamen hippilerin bulundugu bir yer. Gunduz Venice beach'de sahil kenarinda eglenecek cok sey bulabilirsiniz. Ozellikle sokak gosterileri oldukca eglenceli. Santa Monica ise gun batimindan hemen once sahil tarafinda yemek yiyeceginiz, gun batimini izleyeceginiz sirin bir yer. Venice Beach'de yaz aylarinda plaj partileri oldugunu duyduk fakat bizim gittigimiz donemde aksamlari hava soguktu ve homelesslardan baska kimsecikler yoktu sahilde.
Bu arada Santa Monica ve Venice Beach'de de durum farkli degil, aksam 11 gibi barlar yavastan kapanmaya baslar, gece 12'de acik bar bulmaniz nerdeyse zordur.
SAN DIEGO
San Diego o kadar ovulerek anlatildi ki bize, bizim bile kafamiz karismisti cunku sehri internetten arastirdigimizda pek ilgi cekici birsey yok ama insanlarin anlatimi fazlacaydi. Sehre iner inmez, sehrin kalbi olan
Gaslamp Quarter ( Downtown'da genis bir cadde ve girisinde Historic Heart of San Diego yazar) gittik ve sokaklarda gec saatlere ragmen bircok insan gormek bizi cok sasirtti cunku SF ve LA'de canli sokaklara rastlamazsiniz. San Diego biraz bana Antalya'yi animsatti.
Gaslamp'de, SF ve LA'de goremeyeceginiz kadar cok restaurant, bar ve club var. Burada yapilacak en iyi sey
Pub Crawl yapan bir yerle anlasip, Pub Crawl tecrubesi yasamaniz. Biz kendi Pub Crawl'imizi kendimiz yaptik. Yelp'i acip kendimize 5 pub belirleyip, bir gecede hepsine gidip, degisik biralar ictik. San Diego'da barlar gercekten genelde keyfli fakat gece 2'de hayat bu sehirde de bitiyor.
Ikinci gunumuzu San Diego'yla baglantisi olmasina ragmen bagimsiz bir ada olan
Coronoda'da gecirdik. Bu ada bahsedildigi gibi gercekten zengin bir kesime hitap ediyor, evler bile sizi buna cok rahat ikna edebilir. Adada ilk duragimiz
Central Beach idi. Sahilden dünya liderlerini, ünlü sanatçıları konuk etmiş ve hatta bir de hayaleti bulunan meshur Hotel del Coronado'yu gorebilirsiniz. Arabaniz yok ise, bu adaya feribot ilede gecebilirsiniz. Feribot iskelesinin bulundugu alan Ferry Landing. Burasınin tezgahlar, dükkanlar ve San Diego manzaralı restoranlar ile çevrili şirin bir
yer oldugu soyleniyor fakat biz Coronoda'nin merkezinde dolanmayi tercih edip cok fazla zamanimiz olmadigi icin burayi goremedik.
Balboa Park sehrin icinde buyuk bir park ve icinde Zoo ( hayvanat bahcesi ) barindiriyor. Hayvanat bahcesine girmek icin en uygun zaman oldugu icin biz giremedik ve giremedigimize de pekte uzulmedik cunku giris ucreti 40 dolar civarindaydi. Nepal'de vahsi ormanda gezinmis biri olarak bunu kacirmis olduguma hic uzulmedim acikcasi.
Harbor Drive yolu uzerinde
Seaport Village var.
Burada restoranlar, kafeler, hediyelik eşya satan mağazalar ve deniz kıyısında yürüyüş yapıp dinlenebileceğiniz yerler var. Seaport Village’ın biraz kuzeyinde ikinci dunya savasinda basarilara imza atmis “Midway” isimli ABD donanmasına ait müze haline getirilmiş olan uçak gemisini göreceksiniz, ilginiz varsa burayi gezebilirsiniz. Seaport'da ayrica " The Kiss " heykeli var. Bir denizciyle sevgilisinin romantik heykelide diyebiliriz.
Seaport Village'de CheeseCake factory'iyi bulup o devesal cheese cake'imizi yedikten sonra gun batimini yakalamak icin
Sunset Cliff'e dogru yola koyulduk. Acikcasi Malta'daki kayaliklara kiyasla sönük kalmasina ragmen, gun batimi izlemek icin guzel bir yer.
Ertesi gun kalacak yerimizi degistirip
Ocean Beach'e cok yakin bir yere yerlestik. Bu bolge gercekten cok sakin, dinlenmek icin cok guzel bir yer. Bu bolgede Newport Avenue 'de cok guzel restaurantlar ve barlar var. Ben bu bolgeyi gercekten cok sevdim.
La Jolla'yi mutlak gormelisiniz dedikleri icin bizde es gecmek istemedik. Insani gene bir sahil ve La Jolla Cove plajında ise deniz aslanlari karsiliyor. La Jolla ayrica oldukca zengin bir bolge, burada yasayanlarinda genelde oldukca zengin oldugu soyleniyor. La Jolla'ya giderken sectiginiz yola gore
Mission Bay'ide gorme imkani bulabilirsiniz.SeaWorld'de bu yol uzerinde.
Biz San Diego'da mutlak gorulmesi gereken
SeaWorld ve
Old Town'i goremedik. Sizin vaktiniz varsa buralari es gecmeyin derim, ozellikle Old Town'i. Bunun yanisira
Mount Soledad'e ben gitmeyi istememe ragmen, arkadasim kivrimli yollarindan korktugu icin gitmek istemedi ve gitmedik.
Mount Soledad, San Diego'yu kuşbakışı bir şekilde görebileceginiz bir yer. Şehirin en yüksek
noktası ve tepesinde bir şehitlik anıtı inşa aşamasındaymis.
Ayrica San Diego'da herkes size
Tijuana gidecekmisiniz diye soracak :p Biz iki kiz olarak tehlikeli olacagini duyduk ve gitmedik.
LAS VEGAS
Ne denebilir ki, " Ve insanoglu Vegas'i yaratti " (: Bu sehir bir insanoglunun tum ihtiyaclarini karsilayabilecek bir sehir. Ben Vegas'i cok begendim.
Vegas hakkinda yazilacak cok birsey yok cunku Vegas yasanir gercekten. Ben ki ne var bu Vegas'da , abarttiyorlar diyen biri olarak Vegas'a bayildim.
Sehrin en hareketli noktasi, buyuk otellerin ve Venedik'ten Paris'e, New York'tan Misir'a kadar dunyanin bir cok unlu sehrinin simgelerinin bulundugu, alisveris magazalari,
kumarhaneler, kafeler ve restoranlarla dolu olan Las Vegas Strip'tir. Vegas'a gidiyorsaniz mutlak strip caddesinde bir otelde kalin. Otellerin girisinde resepsiyon yoktur, sizi ilk kumarhane karsilar ve resepsiyon icin otelin en arka noktasina kadar baya yurursunuz. Ayrica tum otellerin otoparkini kullanabilirsiniz cunku otelin otoparkindan cikabilmeniz icin kumarhaneden gecmeniz gerekir. Yani hersey kumarhaneden gececeginiz sekilde kurgulanmistir. Ayrica kumarhanelerde sigara icilmesi serbesttir.Burasi Kaliforniya gibi degil, sehrin heryerinde sigara icebilirsiniz.
Strip caddesinde bircok yerde
Half Price Show Tickets goreceksiniz. Her otelde ayri ayri showlar var.Bu noktalardan showlara yada restaurantlara %50-%60 lara
varan indirimlerle bilet bulabiliyorsunuz. Sonucta showlarin anavatanindasiniz. Show disinda bircok konseride yakalama sansiniz olabilir. Biz her ne kadar Metallica konserini 2 gunle kacirmis olsakta, Vegas show ve konser cenneti denebilir.
Las Vegas'in en meshur ve en guzel otellerinden biri olan
Bellagio mutlaka gorulmesi gereken yerlerden biri. Botanik bahceleri, havuz ve isik gosterileri, guzel sanatlar galerisi, kumarhanesi, acik bufesi ve daha bir cok aktivitesiyle oldukca etkileyici bir yerdir. Ocean's Eleven filmi de bu otelde cekilmistir. ( Hangover filmi ise, Caesars Palace otelinde cekilmistir.)
Las Vegas Sign, Welcome to Fabulous Vegas yazisinin oldugu bu buyuk simgeye arabaniz varsa aranizla gidin derim cunku sirf burasi icin yolun ortasina arabanizi park edebileceginiz bir alan yapmislar. Buraya otobuslede ulasabilirsiniz.
Titanik Sergisi, Batan Titanik gemisinden sonra, elde kalmis olan bazi ozel esyalari burada rahatlikla gorebilirsiniz. O gemide bulunan kisilerin hayat hikayelerini de yine bu sergide dinleyebilirsiniz.
Shark Reef Aquarium, cok cesitli sayida kopekbaliklari, deniz kaplumbagalari ve baliklarla doludur.
Fremont Sokagi, sehrin oldukca eski sokaklarindan bir tanesidir. Las Vegas sehrinin ilk kuruldugu zaman burada acilan bircok otel ve gazino halen burada hizmet vermektedir. Hemen her gece canli dans gosterileri, muzik eglenceleri yapilmaktadir. Frement Sokagi'nda 1950'den bu yana sehirde kurulmus mekanlarin neon isikli tabelalarin bulundugu oldukca etkileyici bir acik hava muzesi olan Neon Muzesi yer alir.
Las Vegas'da da Cin Mahallesi Plazasi mevcut, asya yemekleri ve kulturu icin kendisinizi buraya teslim edebilirsiniz.
Madame Tussauds Muzesi, sanirim Amerika'da hemen her sehirde mevcut ve Vegas'da da bir tane var.
Mirage Oteli 'nde volkan gosterisi,
Bellagio 'da havuz gosterileri,
Grand MGM Oteli 'nde ise aslan gosterileri mevcut ve bunlarin hepsi sokaktan izlenir sekilde dizayn edilmis durumda.
Vegas'da gece hayatina gelince, zaten Vegas'da hayat gece baslar, sabah 4'e kadar acik bar/club bulabilirsiniz. Strip'deki butun otellerin icinde oldukca iyi clublar vardir. Zaten sehirde bircok show ve konser oldugu icin onlar bile sizin gecenizi dolduracaktir.
" What happens in Vegas, stays in Vegas " diyerek bu sehri terkedip, rotamizi San Jose'ye cevirdik.
GRAND CANYON
Grand Canyon hayallerimden biriydi. Dunyanin 7 harikasindan biri olarak kabul edilen bu yere Vegas'dan tur satin alarak gittim. Strip uzerinde cok fazla tur satan kisi goreceksiniz ama benim size tavsiyem vaktiniz ve arabaniz varsa arabanizla gidin. Hem South hemde West tarafi gorun. Turla gideceksenizde, Strip caddesi uzerinden degil internetten almanizi tavsiye ederim cunku internette fiyatlar cok daha uygun. South mu / West mi tercih etsem diyorsanizda, paraniza ve ilginize gore degisir. West kisimda yerli cadirlari , Indian area ve SkyWalk kismi var. ( Skywalk icin ayrica para oduyorsunuz.) South kisim ise, daha cok tepeliklerin oldugu bir manzaraya sahip. West kisminda tepeliklerin o kadar muazzam gozuktugu bir gorus alani malesef yok. Bu sebepten ben South kismi tercih ettim.
Grand Canyon'a girderken ayrica Route 66' den geciyor olacaksiniz (:
Benim ilk hissim, " Inanilmaz " demek oldu. Sizlerde eminim ki, cok benzer duygulara kapilabilirsiniz.
Canyon'a gittiginizde dikkat etmeniz gereken en onemli sey, fotograf cektirmek icin ciktiginiz yerlerin altinin ucurum olmasi. Yilda ortalama, 150 civarinda kisinin fotograf cektirirken dusup öldüğü soyleniyor.
Amerika gezim, benim icin muhtesem anilarla ve harika zaman dilimleri seklinde gecti. Hic bitmesin istedim.
Sizde tadini cikarin.